‘Åžeyh Åžamil: Mücadelesi ve Tasavvufi Yönü’ baÅŸlıklı çevrim içi panel düzenlendi
|Birlik Vakfı İstanbul Åžubesi ‘Åžeyh Åžamil: Mücadelesi ve Tasavvufi Yönü’ baÅŸlıklı çevrim içi bir panel gerçekleÅŸtirdi.Vakfın YouTube kanalından canlı yayınlanan etkinlikte Åžeyh Åžamil’in hayatı ve dini anlayışı ele alındı.Yalova Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Recep Çelik’in moderatörlüğünü üstlendiÄŸi panelde, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özsaray ile İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Budak konuÅŸmacı olarak yer aldı.Åžeyh Åžamil’in Türkiye’de 1980’lere kadar akademi dışında ilgi konusu olduÄŸunu anlatan Prof. Dr. Mustafa Budak, onun daha çok Kafkasya kökenli yazarlar tarafından hatırlanan bir ÅŸahsiyet olduÄŸunu söyledi.Budak, Kuzey Kafkasya’nın 19. yüzyıldaki özgürlük mücadelesinde, ‘Kafkas Kartalı’ olarak anılan ve bölge halklarının siyasi ve dini önderi olarak bilinen Åžeyh Åžamil’in gayretleri ve çalışmaları olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti: ‘Bizde yaygın olarak kullanılan adıyla Åžeyh Åžamil’in gerçek adı Ali’dir. Bizim kültürümüzde küçükken hastalık geçirince ismini deÄŸiÅŸtirme geleneÄŸi vardır, Ali adı Åžamil olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸtir. Literatürde Åžeyh Åžamil’in yanı sıra İmam Åžamil olarak da geçer. Fiziki yapısı heybetli, cesur ve manevi yönü çok yüksek bir ÅŸahsiyettir. Özellikle SoÄŸuk SavaÅŸ döneminde ABD’de Åžeyh Åžamil’in Ruslara karşı mücadelesi üzerine çalışmalar yapılmış. Bunları okuduÄŸumuzda Åžamil’in, Ruslara karşı 25 yıl süren baÅŸarısının kaynaklarının ne olduÄŸunu anlattıklarını görüyoruz. Åžeyh Åžamil, bir Kafkasyalı olarak etrafına aldığı müritleriyle beraber hareket kabiliyeti yüksek, küçük birliklerle mücadelesini yürütmüştür.’Åžeyh Åžamil’in Kafkasya’daki siyasi ve askeri mücadelesini anlatan en son çalışmalardan birinin de İsrailli tarihçi Moshe Gammer’e ait ‘Muslim Resistance to the Tsar’ (Çara Karşı Müslüman DireniÅŸi) isimli eser olduÄŸunu aktaran Budak, Türk yayınevlerinin bu kitabı Türkçeye kazandırması gerektiÄŸini söyledi.Budak, 1840’dan sonra Çeçenistan’da Ruslara karşı büyük zaferler kazanan Åžeyh Åžamil’in 1846’dan itibaren büyük çaplı mücadelelere son verdiÄŸini belirterek, ‘Åžeyh Åžamil, Ruslarla mücadele ederken Osmanlı Devleti’ne İstanbul’a elçiler göndermiÅŸtir. Gelen bu elçiler çok iyi ağırlanmış, hediyeler verilmiÅŸtir. İslam halifesi olan padiÅŸahlar, Åžamil’e mektuplar göndererek moral vermiÅŸtir. Bunun dışında çok ciddi bir katkısı olmamıştır. Osmanlı Devleti ile Åžeyh Åžamil arasındaki iliÅŸki Kırım Savaşı’nda karşımıza çıkıyor. Ruslara karşı birlikte savaÅŸalım fermanı gönderen padiÅŸahın teklifini olumlu karşılayan Åžamil, nasıl savaÅŸmaları gerektiÄŸini anlatan bir mektup kaleme alsa da mektup 6 ay gibi uzun bir sürede padiÅŸaha ulaÅŸtığı için savaÅŸta birlikte hareket edemiyorlar.’ ifadelerini kullandı.Åžamil’in 1869’da İstanbul’a ailesiyle geldiÄŸini ve padiÅŸah tarafından kendisine Beyazıt’ta bir köşk tahsis edildiÄŸini söyleyen Budak, daha sonra hac ibadetini yapmak üzere gittiÄŸi Medine’de 4 Åžubat 1871’de hayatını kaybettiÄŸini söyledi.’Amacı Kuzey Kafkasya Devleti’ni kurmaktı’Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Özsaray ise Åžeyh Åžamil’in dini anlayışını ve tasavvufi yönünü ele aldığı bir konuÅŸma yaptı.Özsaray, Åžeyh Åžamil’in sevgi ve saygı görmesinin en büyük sebebinin Kuzey Kafkasya’nın bağımsızlığı için verdiÄŸi mücadele olduÄŸuna iÅŸaret ederek, ‘Onun amacı Rusları bölgeden uzaklaÅŸtırmak ve orada Kuzey Kafkasya Devleti’ni kurmaktı. Din birliÄŸi etrafında insanları toplayarak, gaza ÅŸuuruyla hareket ederek, devlet teÅŸkilatını kurdu. Siyasi, mali ve adli yönden kurumlar oluÅŸturdu.’ ÅŸeklinde konuÅŸtu.Åžeyh Åžamil’in NakÅŸibendi tarikatı önderlerinden olduÄŸuna dikkati çeken Özsaray, ÅŸunları kaydetti: ‘Tarikat hilafetini Åžirvan’da Åžeyh Muhammed YaraÄŸi’den alıyor. Bu silsile Mevlana Halid-i BaÄŸdadi’ye kadar ulaşıyor ki o da NakÅŸibendi tarikatının Halidi kolunun kurucusu kabul ediliyor. Tarihi belge olarak Åžeyh Åžamil’in silsilenamesine ulaÅŸamadık ancak ‘ÅŸeyh’ unvanı belgelere yansımıştır. Müritlerini tekkede eÄŸiten bir ÅŸeyh deÄŸildi, savaÅŸ ortamında müritleriyle bağımsızlık mücadelesi veriyordu. Dolayısıyla klasik anlamda ÅŸeyhlik yapmadığını söyleyebiliriz.’Tasavvuf hareketlerinin tarihsel sürecinde zor zamanlar yaÅŸayan milletlerin din adamlarının vatan savunmasına katılmasının çok fazla örneÄŸi olduÄŸunu ifade eden Özsaray, Hüseyin Vassaf’ın ‘Sefine-i Evliya’ isimli eserinde ‘mutasavvıflar arasında Åžeyh Åžamil kadar mücahede eden kimse yok gibidir’ tespitinde bulunduÄŸunu aktardı.Yaklaşık 2 saat süren panel, konuÅŸmacıların katılımcıların sorularına cevaplar vermesiyle sona erdi.
Bir önceki yazımız olan 2 yıllık evlilikte boşanma krizi! Melike İpek Yalova ile Altuğ Gültan arasında ipler koptu başlıklı makalemizde Çukurova, İzmir ve Magazin hakkında bilgiler verilmektedir.